Menu
ANKARANIN GERÇEK SAHİPLERİ
ANKARANIN BEBESİ GÜÇLÜ OLUR
Ulus'a yaklaşırken o acı tablo tekrar karşıladı bizi. Unutmuşuz maç günü kalabalığını. İnanılmaz bir trafik vardı Ulus'da. Arabayı park edebileceğimiz bir yer bulup yürümeye başladık. Hemen tanımadığımız taraftarlarla kaynaşıp bestelere güzel bir giriş yaptık o esnada. Zaten tribünü bu yüzden seviyorum. Görüşün, sosyal statün ne olursa olsun arma uğruna tanımadığın adamlarla kol kola girip aynı şarkıyı bağırıyorsun ya, işte anlıyorsun o zaman dünyada ki kavgaların ne kadar boş olduğunu. Daha ilk kez 10 saniye önce gördüğün adamla kol kola yürümeye başlıyorsun. Bu şekilde stadın önüne kadar geldik. Şimdi daha büyük sorunlarımız var. Bilet almak. Bizim maç biletlerimiz Süper Lig takımları gibi Passolig üzerinden satılmıyor. Hala kara düzen kağıt bilet vardır bizde. O yüzden sıraya girersiniz bilet için. Sıra dediysem aklınıza hemen Starbucks'da girdiğiniz sıralar gelmesin. Üst üste bir şekilde gişeye yanaşmaya çalışırsın. Öyle tek sıra falan yoktur. Cüssesine güvenen girer o sıraya yoksa karaborsadan sıraya girmeden alırsın biletini. Tabi biz kulüp üzerinden para kazananlara karşı olduğumuz için gişeden alıyoruz biletimizi ama cidden yorucu oluyor. Sıra çabuk bitiyor ama cidden Olimpiyatlarda güreş müsabakasına çıkmış gibi oluyorsun. Bizde 5 ayrı koldan sıraya girip sonunda biletlerimize kavuştuk.
0 Comments
Leave a Reply. |
AuthorMert Nejdet Çeker Archives
Ocak 2017
Categories |