Menu
ANKARANIN GERÇEK SAHİPLERİ
ANKARANIN BEBESİ GÜÇLÜ OLUR
Ankaragücü denince akla gelen bir kaç temel duygu vardır. Tutku, sevgi, özlem bunlardan birkaçı. İşte bu duyguları bütün benliğiyle yaşayan insanların bir araya gelerek oluşturduğu birkaç grup vardır. Bu gruplar tribünlerde yerlerini alarak deplasman tribünlerine cehennemi yaşatır. Bu gruplar sayesinde, Türkiye'nin neresine giderse gitsin sanki iç saha maçı yapan 3 büyük takıma Ankara'ya geldiklerinde deplasman hissiyatını yaşatırız. Şimdi size bu grupları biraz daha detaya inerek anlatmak istiyorum. 1)Pegasus; Pegasus bir zamanlar Ankaragücü tribünlerinde sol kapalı diye tabir ettiğimiz bölümde yer bulan taraftar grubuydu. Geçmiş zaman kullanmamdan da anlayacağınız üzere bu grup zaman içerisinde kendini fesih etti ve aramızdan ayrıldı. Fakat renkli kişilikleriyle hala akıllarda kalan hikayelere ev sahipliği yaparlar. Grubun ismini belirlemesi ise bir hayli ilginçtir. Zamanında grubu kurmaya karar veren bir takım genç rakı sofrasında grubun isminin ne olacağını tartışır ve içlerinden birisi kendinden çok emin bir şekilde isimlerinin Pegasus olması gerektiğini söyler. Açıklamasında ise Yunan mitolojisinde Pegasus'un boynuzlu at olarak geçtiğini ve bu mükemmel hayvanın Yunan mitolojisinde Ankara'nın koruyucu meleği olarak geçtiğini anlatır. Grubun diğer kurucuları ise bu fikre çok sıcak bakar ve grubun ismini Pegasus olarak belirler. Ertesi günlerde logo tasarlanır, tabelalar hazırlanır, pankartlar yapılır ve grup tam anlamıyla kurulur. Fakat bu sırada grubun kurucu üyelerinden birinin arkeoloji okuyan kız kardeşi dayanamaz ve abisine neden Pegasus'u seçtiklerini sorar. Abisi ise kardeşine "Sen nasıl arkeoloji okuyorsun bilmez misin Pegasus Ankara'nın koruyucu meleğidir" der. Kardeşi ise böyle bir şeyin olmadığını söyler ve anlaşılır ki rakı sofrasın da bu fikri ortaya atan kurucu üye bu hikayeyi tamamen uydurmuştur. Tabi ki artık geri dönüşü yoktur ve isim Pegasus olarak kalmıştır. Fakat bu üye baya bir hakarete maruz kalmıştır. Bu grubun kendini fesih etme kararı ise 2009 yılında yaşanan ve kulübe büyük etkisi olan politik olaylar olmasıydı. Pegasus dönemin başkanı Cemal Aydın'la büyük bir savaşa girmiş ve en sonunda kendilerini fesih etme kararı almışlardı. Bu dönem de Cemal Aydın kulübü borçlandırmaya başlamıştır. Asıl kavga da bu yüzden çıkmıştır. Pegasus grubu Cemal Aydın'ı kulübü gereksiz yere borçlandırmakla suçlamıştır. Gerekçeleri de kulübün yapmış olduğu transferler genel de menajerler bağlantısıyla olup menajerlere gereksiz ödemeler yapılmasıydı. Cemal Aydın bu durumu kabullenememiştir. Fakat kulübe yakın olan Pegasus'un önde gelen üyeleri bu duruma son verilmez ise yakında kulübün büyük maddi sıkıntılar yaşayacağını ve kısa zamanda bir çöküşe geçeceğini savunmuştur. Nitekim haklı da çıktılar. Fakat Cemal Aydın istifa çağrılarına kulak asmadı ve Pegasus tribününü küstürdü. Her ne kadar bu algı operasyonuna karşı direnmeye çalışsalar da, dayanamayıp kendilerini fesih etmişlerdir. Bu durum tribünlere büyük bir darbe vurmuştur çünkü Pegasus Ankaragücü'nün en büyük gruplarından biriydi. 2)Anti X; Anti-X 2004 yıllarında numaralının karşısında ki kapalı tribünde kendine yer bulmuş bir gruptur. Efsane başkanları Minti'nin önderliğinde kurulan Anti-X adından da anlaşıldığı üzere Ankaragücü dışında ki bütün takımlara karşı olduklarını belirtirler.(Bursaspor dışında) Pegasus’un aksine daha köklü olan Anti-X son yıllarda aktifliğini yitirmiştir. Hatta 2012 yılında ki son açıklamalarında uzun bir süreliğine Ankaragücü tribünlerinde ki yerlerinde olmayacaklarını açıkladılar. Bunun sebebi ise kulübün doğru kişiler tarafından yönetilmediklerine olan inançları. O gün bugündür Anti-X tribünlerde yok. Fakat zaman zaman yaptıkları açıklama ile geri dönüş sinyallerini veriyorlar. Aslında Anti-X'in geçmişine bakacak olursak ilk olarak bir dergi olarak hayatına başlamıştır. Ankaragücü tribün kültüründe yazılı basın çok önemli bir konuma sahip değildir. Fakat Anti-X üyeleri çıkardıkları dergi ile Ankaragücü taraftarını ilgisini çekmeyi başarmıştır. Bu ilgiden memnun kalan Anti-X üyeleri bu işi sonuna kadar götürme kararı almışlardı. Zamanla aldıkları destek büyümeye başladı ve kendileri Ankaragücü tribünleri tarafından tanınan yerel ünlüler haline gelmeye başladı. Bu dergilerde içerik olarak maç analizleri, tribün resimleri, tribünün önemli isimleri ile röportajlar ve taraftarlar için duyuru sayfaları mevcuttu. Yani bu dergi Ankaragüçlülerin haberleşme olanağıydı. O zamanlar internetin pek yaygın olmayışı ve sosyal medyanın henüz ortaya çıkmaması Anti-X dergisinin ekmeğine yağ sürdü. Bu tanınmışlık onlara tribünde kendilerine bir yer edinme fırsatı doğurdu ve bu şekilde Anti-X tribünlerde ki yerini almış oldu. 3)Gecekondu; Ankara’nın gecekondu mahallelerinde yaşayan gençlerin kurmuş olduğu Ankaragücü’ne hayat veren, tam anlamıyla Ankaragücü denince akıllara ilk gelen tribün grubudur. Ankara deplasmanlarını rakip takımlar için cehenneme çeviren, rakip taraftarların tribüne gelmeye çekinmelerini sağlayan, Ankara 19 Mayıs Stadyumunu her maç besteleriyle süsleyen Ankaragücü’nün olmazsa olmazıdır. Her grup gibi Gecekondu ’da yönetime tepkili olmasına rağmen onlar hiç bir zaman takımlarını yalnız bırakmadı. Yaşayan efsane Ali imdat önderliğinde her maç takımlarını desteklemeye devam ediyorlar. Gecekondu Ankaragücü için ne ifade ediyor ise Ali İmdat’ta Gecekondu için onu ifade ediyor. Her tribüncünün saygıyla baktığı, korkuyla sevdiği Ali İmdat abimiz Ankaragücü tribünlerinin en saygın kişisidir. Hatta çoğu kişi Ankaragücü başkanına duymadığı saygıyı kendisine duyar. Çünkü kendisi Sarı Lacivert renklere ölümüne önem vermiş ve yıllar boyu efendi kişiliği ile saygın bir karakter haline gelmiştir. Çoğu kişi Ankaragücü taraftarını alkolik olarak tanımlasa da Ali İmdat asla alkol kullanmamıştır. Hatta kendisi çok efendi bir aile babasıdır. Ali İmdat Ankara'nın İncesu semtinde yaşasa da kendisi aslen Rizelidir. Hatta Laz Ali olarak da bilinir. Bir Rizelinin Ankaragücü’ne bu denli bağlı olması her ne kadar şaşırtıcı olsa da kimse Ali İmdat'ın Ankaragücü sevgisini sorgulamaya gücü yetmez. Ali İmdat dışardan her ne kadar sert gözükse de tribünde ki sevecen hareketleri onun gerçek kişiliğini yansıtmaktadır. Tribünde kendi adına yapıldığı besteleri duyunca her seferinde sanki ilk defa duyuyormuşçasına utanır. Bu da onun ne kadar alçak gönüllü olduğunu gösterir. Kendisi Gecekondunun bütün kararlarının arkasında olan kişidir. Grubu fesih etmeme sebeplerinden biri de Ankaragücü’nden ayrı kalamamalarıdır. Her maç neredeyse kendileri için ayrılan kale arkası bölümünü hınca hınç doldururlar. Aralarında inanılmaz bir kardeşlik bağı vardır. Her yere beraber gider, beraber dönerler. Birbirlerini hiç yalnız bırakmazlar. Eğer aralarında birinin paraya ihtiyacı olursa hemen para toplarlar ve ihtiyaçlarını giderirler. Çok sağlam bir duygu ile birbirlerine kenetlenmişlerdir. "Biz bu şehri kale arkasından sevdik" diyerek Ankaragücü’ne olan sevgilerini sık sık dile getirirler. Gecekondu grubu 1973 yılında kurulmuş belki de Ankaragücü tribünlerinin en köklü grubudur. Kurucusu ise bilinmemektedir. Fakat yukarıda bahsettiğim gibi liderliğini uzun bir süredir Ali İmdat yapmaktadır. Gecekondu grubu diğer gruplardan farklı olarak sosyal sorumluluk projelerine de imza atmaktadır. Kendi aralarında bir dayanışma ağı kurup durumu kötü olan Ankaragüçlü ailelere yardımlar da bulunmaktadırlar. Hatta Gecekondu tribünü birbiriyle iletişimi en güçlü olan gruptur. Bu ne demek? Eğer bir şeye tepki koyacaklarsa çok güzel organize olurlar. Hatta Ankara çapında yürüyüşler yapmışlıkları vardır. Türkiye Futbol Federasyonu Ankara binasına olan yürüyüşleri buna örnektir. Ya da çoğu 10 Kasım'da toplanıp Ulus'tan Anıtkabir'e yürürler. İşte bütünü bu etmenler Gecekondu tribününü diğer gruplardan daha köklü ve daha güçlü kılar. 4)TEXAS; Aslına bakarsanız Texas Ankaragücü’ne ait bir taraftar grubu değildir. Kendileri Bursaspor taraftar grubudur fakat blogumun başında sizlere Ankaragücü Bursaspor kardeşliğinden bahsedeceğimi söylemiştim. Bence en uygun zaman ve yer burası. Bu kardeşlik yıllar öncesinde şehit düşen Abdülkerim Bayraktar sayesinde başladı. Abdülkerim ağabey Texas'ın kurucu üyelerindendi fakat üniversiteyi Ankara'da okudu. Bu yıllar süresince Ankaragücü maçlarının sıkı bir takipçisi oldu. Tribüne gele gide Ankaragücü tribünleri tarafından da sevilen bir kişilik haline geldi. Hatta tribünde önemli görevler üstlendi. O artık önce Bursasporlu sonra Ankaragüçlü idi. Fakat üniversite yılları bitti ve Abdülkerim ağabey Mardin'e vatani görevini yapmaya gitti. Acı haber geldi abimizden. Şehit düştü. Arkasında ise unutulamayacak anılar bıraktı. Bursa'da Texas grubu üyeleri cenaze töreni düzenledi. O sırada çok ilginç bir olay yaşandı. Cenaze törenine yaklaşık 100 otobüs Ankaragüçlü aniden geldi. Bursasporlular bu jestten dolayı inanılmaz duygulandılar. Ankaragüçlüler Abdülkerim ağabey bizim de ağabeyimizdi diyerek inanılmaz bir dostluk mesajı verdiler. İşte o günden sonra bu iki takım Dünya’da eşi benzeri görülmemiş bir dostluğa başladılar. İki takım arasında maç yapıldığında maçları beraber seyreder beraber desteklerler takımlarını. Kim gol atarsa atsın bütün gollere sanki kendi takımları atmışcasına sevinirler. O yüzden ben de sanki Texas’ta bizim grubumuz gibi anlattım. Aramızda fark yok. Bursa'da aynı Ankara'da. Texas'ın tarihini inceleyecek olursak tarihleri 1966-67 sezonuna dayanıyor. O döneme kadar Türk spor basını tribünlerde büyük bir kavga henüz görmemiş. Fakat o sezon Bursa Zonguldak maçında büyük olaylar çıkıyor. Basın bu olayı manşetlerine "Stadı Texas'a çevirdiler" olarak taşıyor. Bursaspor taraftarı bu lakabı benimsiyor ve Texas'ı kendilerine isim olarak alıyor. 2012 yılına kadar Güney kale arkası tribünün de faaliyet gösterdiler. Fakat tribünlerde ki ayrımcılığa bir son vermek istediler. Çünkü tribünde her kafadan bir ses çıkmaya başladı ve durum Bursaspor'un zararına olmaya başladı. Bu yüzden Bursaspor tribünleri 2012 yılında ortak bir karar aldı. Bu karara göre bütün Bursaspor tribünleri tek bir çatı altında toplanacaktı. Bursaspor Taraftar Birliği adı altında tek ve büyük bir grup kurdular. Texas'da Bursaspor'un menfaatleri doğrultusunda bu gruba dahil oldu. 2012 yılından beri Bursaspor tribünleri kararlarını tek bir ağızdan alıyor. Bu durumda onların menfaatine oluyor. Keşke Ankaragücü tribünleri de kardeşleri Bursasporlu'lar gibi bir karar alıp bu karara uysalar. O zaman büyük sorunlar çözülebilir.
1 Yorum
|
AuthorMert Nejdet Çeker Archives
Ocak 2017
Categories |